Bitkiler -9.Sınıf Biyoloji 2.Ünite-

Bitkiler de tıpkı diğer canlılar gibi oldukça geniş bir çeşitliliğe sahiptir. Etrafınızda gördüğünüz bitkileri düşünün. Metrelerce uzanan ağaçlar, yüzyıllık dev çınarlar, suda yaşayanlar ya da su mercimeği gibi boncuk kadar olanları vardır

Bitkiler gerçek hücre çekirdekleri bulunan (ökaryot) hücre yapısına sahip çok hücreli canlılardır. Bitkiler, fotosentez yoluyla ışık enerjisi, karbondioksit (CO2) ve su kullanarak organik bileşikler (glikoz) üretebilme özellikleri ile hayvanlar ve mantarlar gibi diğer çok hücreli canlılardan ayrılır. Ayrıca bitki hücreleri selüloz içeren hücre duvarına sahiptir.
Bugün dünyada 280.000’den fazla bitki türü yaşamaktadır. Farklı bitki türleri de birbirinden farklı yapı ve organizasyona sahiptir. Bununla birlikte bitkilerin bir çok benzer özellikleri de mevcuttur. Bitkiler de tıpkı diğer âlemler gibi bu benzer özelliklerine göre sınıflandırılır. Aristo zamanında otlar, çalılar ve ağaçlar olarak sadece dış görünüşlerine bakılarak sınıflandırılan bitkiler günümüzde anatomik ve fizyolojik özelliklerine göre sınıflandırılır. Bu bölümde bitkilerin sınıflandırılmasında kullanılan bu özelliklerden tohum bulundurup bulundurmaması, kök, gövde ve yaprak tip ve dizilimleri, damar bulundurup bulundurmaması gibi bitkilerin sadece bir kaç özelliği tanıtılacaktır.

 Damar yapısı
Bitkileri sınıflandırırken kullanılan kriterlerden birisi damar yapısıdır. Damar elbette ki hepimiz için oldukça tanıdık bir kavramdır. Bitkilerde bulunan damarlar bizim damarlarımızla aynı yapıda değildir. Ancak, benzer görevleri vardır. Bitkilerin, sentezledikleri organik besinleri, kökleriyle aldıkları su ve mineralleri hücrelerine taşıması gerekir.
Eğrelti otu gibi bazı bitkiler bu görevi yapan damar sistemine sahiptir. Ancak tüm bitkilerde damar bulunmaz. Kara yosunu gibi damarsız bitkilerde kök, gövde ve yaprak gibi yapılar bulunmaz. Genellikle nemli bölgelerde yaşayan kara yosunları sahip oldukları ipliksi yapılar sayesinde su ve mineralleri difüzyon ile alırlar

Tohum
Bitkileri sınıflandırmada kullanılan bir diğer kriter ise bitkilerin tohum bulundurup bulundurmamalarıdır. Tohumun ne olduğunu hepimiz biliriz. Birçoğu en önemli besin kaynağımızı oluşturmaktadır. Fasulye, mısır ve nohut aslında birer tohumdur.
Tohumlu bir bitkinin yapısını temel olarak iki kısımda inceleyebiliriz: toprak üstü yapılar ve toprak altı yapılar.
Bitkinin toprağın üstünde kalan kısmında yer alan yapılar: yapraklar, gövde ve dallar ve üreme döneminde gözlenen çiçek ve meyvedir. Toprağın altında kalan kısım ise köktür

Gövde ve dallar
Bitkileri sınıflandırmada kullanılan bir diğer kriter ise gövde ve dalların yapı ve özellikleridir. Gövde ve dalların
temel işlevi yaprakları güneş ışınlarını alabilecek, çiçek ve tohumlarını da üreme ve yayılma için en uygun pozisyonda tutmaktır. Gövde ve dalların diğer önemli bir görevi, maddelerin bitkinin değişik organları arasındaki iletimini sağlamaktır.
Bitkilerin çoğunda gövde ve dallar içinde madde aktarımını sağlayan bir taşıma sistemi (iletim demetleri)
bulunmaktadır. Köklerden alınan su ve mineralleri yapraklara ve bitkinin diğer dokularına taşıyan iletim borularına ksilem (odun borusu) denir. Ksilem dışında başka bir boru sistemi de üretilen organik maddeleri bitkinin her yanına dağıtır. Bu iletim borularına floem (soymuk borusu) denir.
Bu iki iletim sistemi aynı zamanda bitkinin dik durmasına destek sağlar . Yapılarında bu tür iletim
boruları bulunduran bitkilere damarlı bitkiler denir. Bazı bitkiler ise bu tür iletim ağına sahip değildir. Böyle bitkilerin birkaç tabaka hücreden oluşan bir yapıları vardır. Su ve diğer maddeler bir hücreden diğerine difüzyon ve osmoz ile geçer. Böyle bitkiler damarsız bitkiler olarak adlandırılır.

Yapraklar
Bitkiler yaprak ya da yaprak benzeri yapılara sahiptir. Yaprak, bitkilerde gövdeden ya da dallardan çıkan ve çoğu bitkide fotosentezin yapıldığı organdır. Yapraklar şekil ve büyüklük olarak farklılık gösterir . Bu farklılık bitkilerin sınıflandırılmasında kullanılan önemli bir özelliktir.
Çoğu kara bitkisinin yaprak ve diğer toprak üstü organlarının yüzeyleri saydam, pürüzsüz ve kaygan bir tabaka ile kaplıdır. Bu tabakayı bir yaprağın veya elmanın yüzeyine dikkatle bakarak ve yüzeyde parmaklarınızı gezdirerek fark edebilirsiniz. Bu tabaka mumsu bir yapıdadır ve suda çözünmez. Çoğu kara bitkisinde rastlanılan bu yapının en önemli işlevi su kaybının önlenmesidir. Bu tabaka aynı zamanda bitkinin
zararlı mikroorganizmalardan korunmasında bir bariyer görevi görür. Doğada bir yürüyüşe çıkarsanız etrafınızda yüzlerce farklı tür bitki ve bu bitkilerin sahip olduğu çok farklı yaprak çeşitlerine rastlarsınız.. Bitki yapraklarının daha çok alt yüzeylerinde bulunan stomalar gaz alışverişinde önemli rol oynar.
Karada yaşayan bitki yapraklarında görülen bir diğer önemli yapı da stomalardır (Resim 158). Bu yapılar hava ile yaprağın iç kısımları arasında karbondioksit ve oksijen alışverişine izin vererek fotosenteze destek olur. Stomalar aynı zamanda buharlaşma ile suyun yapraklardan çıktığı yerdir

Kökler
Bitkilerin sahip olduğu kök yapısı da sınıflandırmada kullanılan diğer önemli bir özelliktir. Çoğu bitki yaşamın devamı için gerekli su ve mineralleri topraktan kökler aracılığı ile alır . Kökler, gerekli su ve su içinde çözünmüş mineralleri topraktan almanın yanında bitkiyi toprağa bağlar. Bazı bitkilerin kökleri bir depolama organı olarakda iş görür. Havuçta olduğu gibi bu tür kökler çeşitli hayvanlar ve insanlar için bir besin
kaynağı oluşturur.

Yorum Gönder

Daha yeni Daha eski

Color Posts